Skip to content
  • GAR
    • Hakkımızda
    • Yönetim
    • Faaliyet Raporları
    • Üyeler
    • Ekibimiz
    • Tüzük
    • Politika Belgeleri
  • Duyurular
  • Yayınlar
    • Açıklamalar
    • Okuma Listeleri
    • GarBlog
    • Bültenler
    • Kitaplar
    • GAR Youtube
    • GAR Podcast
  • GAR Akademi
    • Eğitimler
    • GarEP
      • 2003 Güz Dönemi – 2024 Kış Dönemi
      • 2023 Bahar Dönemi
      • 2022 Güz Dönemi
      • 2022 Bahar Dönemi
      • 2021 Güz Dönemi
      • 2021 Bahar Dönemi
    • Yaz Okulları
  • Etkinlikler
    • Atölye ve Konferanslar
    • Güncel Göç Seminerleri
    • EGEHUB
  • Araştırmalar
  • İletişim
logo5

GAR Blog-Türkiye’de Oturma İzni Almanın Zorlukları: Bir Erasmus Yolculuğu

Cheyenne Toss*

13 Haziran 2024

Bu yazıda, Almanya’dan gelen bir Erasmus öğrencisi olarak Türkiye’deki oturma izni süreciyle ilgili deneyimlerimi paylaşmak ve yabancıların karşılaştığı zorlukları vurgulamak istiyorum.

Öncelikle belirtmek isterim ki, başvuru sahibinin hangi uyruğa mensup olduğuna bağlı olarak şartlar değişebiliyor. Ben Alman ve dolayısıyla Avrupa vatandaşı olarak ayrıcalıklı bir konumdaydım.  Alman pasaportu dünya genelinde ikinci sırada yer alıyor ve 137’si vizesiz olmak üzere 177 ülkeye giriş yapmamı sağlıyor (https://www.passportindex.org/). Türkiye de bu vizesiz ülkelerden biri.

Türkiye’deki durumumu anlatmak için öncelikle Türkiye’ye gelme nedenimi açıklamam gerekiyor. Almanya’da Mainz’da Sosyal Bilimler, Göç ve Entegrasyon bölümünde lisans öğrencisiyim. Öğrenim sürecimin bir parçası olarak Erasmus, öğrenci değişim hareketliliğine katıldım. Bu değişim programının amacı, yurtdışında bir yıl geçirerek farklı kültürlere dair bilgi ve deneyim kazanmaktır. Ben Türkiye’yi seçtim ve ilk dönemimi üniversitede geçirmek, ikinci dönemimi de yurtdışında tamamlayabileceğim bir staj yeri bulmak şeklinde planladım. Üniversitede tüm süreçte bana yardımcı olan bir uluslararası ofis var. Bu süreçte, toplamam gereken ve belirli bir tarihte teslim etmem gereken belgeleri onlarla ayarladım. Bununla birlikte parmak izi verme ve fotoğraf çektirme gibi işlemler de oldu.

Belgeler listesinde sağlık sigortası da vardı. Kafa karıştırıcı olan, Almanya’da özellikle Türkiye’de kullanmak üzere önceden yaptırdığım sağlık sigortasının buraya geldiğimde geçerli olmamasıydı. Bu nedenle burada geçerli olan bir Türk sağlık sigortası yaptırdım. Diğer Erasmus öğrencisi arkadaşlarım da aynı sorunu yaşadı. Bunun dışında, diğer belgeleri edinmek çok zor değildi, ancak kendi üniversitem ve Erasmus’la bulunduğum üniversitemden aldığım destek sayesinde mümkün olabildi.

Vize başvurusu Türkçe yapıldı. Pasaport, vesikalık fotoğraf ve kayıt belgesi gibi birkaç temel belge daha vardı. Finansal desteğim Erasmus fonunun kendi kendine yeterliliğin kanıtı olarak kabul edilip edilemeyeceğinden emin değildim ama neyse ki sorun çıkmadan onaylandı. Konaklama belgesi de sürecin bir parçasıydı. Eğer öğrenci yurtlarında kalıyorsanız, ki benim ilk dönemimde böyleydi, bu belge yeterli oluyor.

Belgeleri kararlaştırılan tarihte Göç İdaresi’ne teslim ettikten sonra, kimliğinizi teslim almanız nispeten uzun bir zaman alıyor, iki ila üç ay arasında sürüyor. Ancak ilk yılımın bu ilk engelini aşmak çok zor değildi.

Lisans programı gerekliliklerimin bir parçası olarak, ikinci dönemde bir staj yapmam gerekiyordu. Bu süreç çok zorlu geçti. Başlangıçta çalışma izni başvurusu yapmaya çalıştım. Ancak bunun için gerçekten orada çalıştığımı ve maaş aldığımı gösteren belgeler gerekiyordu. Bir stajyer olarak statüm farklıydı, çünkü staj yaptığım kurum bana ödeme yapmayacaktı- beni Erasmus Programı finanse ediyordu. Bu durum, stajım aracılığıyla oturma izni alamayacağımı anlamama neden oldu. Önümde iki seçenek vardı: kısa süreli turist vizesine başvurmak ya da değişim öğrencisi olarak üniversitede kalış süremi uzatmak. İkinci seçenekte karar kıldım. Bu sayede öğrenci oturma izni almam mümkün oldu. Ancak kalış süremi uzatmak hayal ettiğim kadar kolay olmadı. O sırada yönetmelikler yeniden değişmişti. Artık yurtta kalmadığım için, kaldığım yeri noterden onaylatmam gerekiyordu. Ayrıca kiraladığım daireden adıma bir fatura ibraz etmem ve asıl kiracıdan veya ev sahibinden bazı belgeler sunmam gerekiyordu. Noter ziyaretinin çok pahalı olabileceği konusunda da uyarıldım. Sonuçta şanslıydım, noter ücreti 500 lira civarındaydı ve ev arkadaşım da yardımcı oldu. Tüm bu desteği almamış olsaydım, oturma iznimi almamın çok zor olacağını vurgulamalıyım.

Bu deneyimler bana, bir yabancının hareketlilik sürecinde mümkün olduğunca erken bilgi sahibi olması ve sistem hakkında olabildiğince fazla ayrıntı öğrenmesi gerektiğini fark ettirdi. Ancak, sistem hızla değiştiği için yeterince bilgi sahibi olamayabilirsiniz de. Bu nedenle, bilgi sahibi olabileceğiniz ağlara sahip olmanız çok önemli! Bu tür konularda yardımcı olabilecek bağlantılar kurulmalı.

Almanya’daki sürecin buradakinden daha kolay olmadığını, hatta belki de daha zor olduğunu bildiğim için kendi deneyimim beni sorgulamaya itti. Bu sorulardan biri, bu kadar modern zamanlarda yaşamamıza rağmen, Erasmus gibi düzenli bir hareketlilik ortamında süreç nasıl bu kadar karmaşık bir hal alabiliyor? Hepsinden önemlisi, benim durumumda olduğu gibi ayrıcalıklı statüden gelen insanlar zaten bu konuda sorun yaşıyorsa, İngilizce bilmeyen, resmi bir desteği olmayan, bir ağı olmayan veya tamamen farklı koşullar nedeniyle oturma iznine başvurmak isteyen insanlar için bu süreç ne kadar zor olacak? Bu tür süreçleri herkes için basitleştirmek ve karmaşıklıktan kurtarmak gerekmiyor mu?

Benim durumum bulunduğum konum itibariyle o kadar da karmaşık değildi. Pek çok insan, ister mesleki, ister kişisel ya da eğitim amaçlı olsun, sınırı tek başına geçme konusunda önemli engellerle karşılaşıyor. Oturma izni için başvuramayan ve güçlü bir pasaport ayrıcalığı olmadan Türkiye’ye gelmek isteyen bir kişiyi düşünelim. Karmaşık vize düzenlemeleri ve göç politikaları, bu durumdaki insanlar çok ürkütücü ve zor olabilir. Burada esas olarak marjinal topluluklardan gelen kişileri, kısıtlı hareketlilik düzenlemelerine sahip ülkelerden gelen kişileri ve ayrıca mültecileri kastediyorum. Yaşadığım deneyimler bana sadece Türkiye’de değil tüm dünyada daha kapsayıcı ve eşitlikçi göç politikalarının savunuculuğunu yapmanın önemli olduğunu gösterdi. Farklı insanların nerede doğduklarına bağlı olarak, sahip oldukları fırsatların istemsiz ve dolayısıyla adaletsiz olduğunu fark ettim. Burada geçirdiğim süre, ne kadar ayrıcalıklı olduğumu bir kez daha gösterdi. Kendi deneyimlerim sonucu edindiğim bu farkındalık, hikayeleri genellikle duyulmayanların seslerini duyurmak ve sonuç olarak kapsayıcılığı ve eşit fırsatları teşvik eden politikaları savunmam için beni motive etti.

*Cheyenne Toss, Almanya’da bulunan Mainz Uygulamalı Bilimler Katolik Üniversitesi’nde Sosyal Bilimler: Göç ve Entegrasyon alanında uzmanlaşmaktadır. Şu anda İstanbul Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde Erasmus öğrencisi olan ve Erasmus programının bir parçası olarak GAR’da staj yapan Toss’un temel motivasyonu, yeni bilgiler, farklı çalışma yöntemleri ve hepsinden önemlisi, karmaşık göç konusuna farklı bir bakış açısı kazanmaktır.

**GAR Blog’ta yayınlanan yazılarda görüşler bütünüyle yazarlara aittir, Göç Araştırmaları Derneği’nin görüşlerini yansıtmaz. 

***Görsel istock photo’dan alınmıştır: https://www.istockphoto.com/tr/foto%C4%9Fraf/human-crowd-forming-check-mark-on-blue-background-gm1830525716-550741044?searchscope=image%2Cfilm 

İlgili Yazılar

sinirlari-asan-sanat-goc-ve-dayanisma-uzerine-soylesiler-iii

Sınırları Aşan Sanat: Göç ve Dayanışma Üzerine Söyleşiler – III

Sınırları Aşan Sanat: Göç ve Dayanışma Üzerine Söyleşiler – II

Sınırları Aşan Sanat: Göç ve Dayanışma Üzerine Söyleşiler – II

Sınırları Aşan Sanat: Göç ve Dayanışma Üzerine Söyleşiler

Sınırları Aşan Sanat: Göç ve Dayanışma Üzerine Söyleşiler

Trump Dönemi Fon Kesintileri Sonrası Türkiye’de Sivil Toplum Ne Durumda?

Trump Dönemi Fon Kesintileri Sonrası Türkiye’de Sivil Toplum Ne Durumda?

Savaşın Gölgesinde Göç: Saldırılar Sonrasında İran’da Nüfus Hareketleri

Savaşın Gölgesinde Göç: Saldırılar Sonrasında İran’da Nüfus Hareketleri

Metin Yaban ile Söyleşi

Metin Yaban ile Söyleşi

GARBülten

SON YAZILAR

  • Sınırları Aşan Sanat: Göç ve Dayanışma Üzerine Söyleşiler – III
  • Göç Araştırmaları Derneği’nden Yeni Rapor: Avrupa ve MENA Bölgesinde Göç Karşıtı Dinamikleri Anlamak
  • Sınırları Aşan Sanat: Göç ve Dayanışma Üzerine Söyleşiler – II
  • Sınırları Aşan Sanat: Göç ve Dayanışma Üzerine Söyleşiler
  • Trump Dönemi Fon Kesintileri Sonrası Türkiye’de Sivil Toplum Ne Durumda?

Göç Araştırmaları Derneği | GAR Takip Et

GAR_Dernek
Twitter'da Retweet Göç Araştırmaları Derneği | GAR Retweetlendi
diaspora_turk DiasporaTürk @diaspora_turk ·
19 Eki

Bir zamanlar Neşet Ertaş 38, Mahzuni Şerif 37 yaşındayken, Almanya’da bir konserde birlikteler… 🌿 (Ulm, 1976)

Twitter'da yanıtla 1979853591872774505 Twitter'da Retweet 1979853591872774505 16 Twitter'da beğen 1979853591872774505 322 X 1979853591872774505
Twitter'da Retweet Göç Araştırmaları Derneği | GAR Retweetlendi
imiscoe_mitra Migrant transnationalism(MITRA) - also on Bluesky @imiscoe_mitra ·
17 Eki

Are you interested in how the relationship between migrant parents and caregivers in country of origin is important for wellbeing of migrants′ children? New article by Valentina Mazzucato and Bilisuma B. Dito in Population, Space and Place. Read here: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/psp.70115

Twitter'da yanıtla 1979107722948747440 Twitter'da Retweet 1979107722948747440 1 Twitter'da beğen 1979107722948747440 4 X 1979107722948747440
Twitter'da Retweet Göç Araştırmaları Derneği | GAR Retweetlendi
euromedfeminist EuroMed Feminist Initiative @euromedfeminist ·
10 Eki

Today marked the last day of the three-day regional exchange event “Enhancing women’s participation in peacebuilding in Syria and Iraq: Lessons learned from implementing the WPSA in the MENA region” held in Amman, Jordan between the 8th and the 10th of October 2025.

This event…

Twitter'da yanıtla 1976712098240413884 Twitter'da Retweet 1976712098240413884 2 Twitter'da beğen 1976712098240413884 3 X 1976712098240413884
gar_dernek Göç Araştırmaları Derneği | GAR @gar_dernek ·
11 Eki

📢 Üyemiz Dr. Didem Danış'ın katılımcısı olduğu “Göçmen Hakları, Yeni Teknolojiler ve Adli Mimarlık” başlıklı film gösterimi ve panel tartışmayı bilginize sunarız. 15 Ekim, İstanbul - Postane. @postaneistanbul.

Twitter'da yanıtla 1977006597890359578 Twitter'da Retweet 1977006597890359578 Twitter'da beğen 1977006597890359578 4 X 1977006597890359578
“This website has been prepared with the support of the European Union within the scope of the European Union Sivil Düşün Program. The responsibility of the content belongs entirely to the Migration Research Association and does not reflect the views of the EU.”

KVKK
Cookie Policy
Explicit Consent Statement
When autocomplete results are available use up and down arrows to review and enter to go to the desired page. Touch device users, explore by touch or with swipe gestures.
No Result
View All Result
  • GAR
    • Hakkımızda
    • Yönetim
    • Faaliyet Raporları
    • Üyeler
    • Ekibimiz
    • Tüzük
    • Politika Belgeleri
  • Duyurular
  • Yayınlar
    • Açıklamalar
    • Okuma Listeleri
    • GarBlog
    • Bültenler
    • Kitaplar
    • GAR Youtube
    • GAR Podcast
  • GAR Akademi
    • Eğitimler
    • GarEP
      • 2003 Güz Dönemi – 2024 Kış Dönemi
      • 2023 Bahar Dönemi
      • 2022 Güz Dönemi
      • 2022 Bahar Dönemi
      • 2021 Güz Dönemi
      • 2021 Bahar Dönemi
    • Yaz Okulları
  • Etkinlikler
    • Atölye ve Konferanslar
    • Güncel Göç Seminerleri
    • EGEHUB
  • Araştırmalar
  • İletişim