Türkiye'nin ve dünyanın gündemi her zamanki gibi hızla değişiyor. Özellikle pandemi koşullarında pek çok konu önem sıralamasındaki yerini kaybediyor. Oysa iki ay önce Edirne sınırında yaşananlar hala pek çok kişinin hafızasında çok canlı. 27 Şubat-27 Mart 2020 tarihleri arasında yaşanan olağanüstü dönemi ve beraberinde gözlenen hak ihlallerini gündemde tutmak ve yaşananları farklı boyutlarıyla ele almak için GAR Dernek olarak bir dizi çalışma başlattık. GAR’ın akademiden kamuya doğru bilgilendirme, farkındalık oluşturma ve savunuculuk yapma amacıyla giriştiği bu çaba misyonumuzun da açık bir beyanı olarak okunabilir.

Bu çerçevede gerçekleştirdiğimiz ilk çalışmamız Fırat Çoban'ın hazırladığı "Türkiye-Yunanistan sınırında neler oldu?" başlıklı haber taramasıydı. Bu taramaya bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. Yine aynı çerçevede bir video-röportaj serisi hazırlamaya karar verdik ve ilk röportajı da mülteci hakları aktivisti Orçun Ulusoy ile gerçekleştirdik. Bu röportajı da buradan izleyebilirsiniz.

İkinci videoda konuğumuz ise Tarlabaşı Dayanışma’dan Yasir Bodur’du. Sahada en başından beri faal olan insani yardım gruplarından birinin üyesi olan Yasir Bodur, sınır köylerindeki gözlemlerini, Yunanistan tarafından geri ittirilen göçmenlerle ilgili tanıklıklarını anlattı. Bu video röportajı da bu bağlantıdan izleyebilirsiniz.  

Yasir Bodur, İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünden 2017 yılında mezun oldu. Aynı üniversitenin Şehir Çalışmaları Bölümünde Afrikalı göçmenlerin sosyal ve ekonomik katılımı üzerine yüksek lisans tezini tamamlamak üzere. Yasir yaklaşık dört senedir Tarlabaşı Dayanışma ile beraber yoksulluk ve dışlanma mağduru göçmenlerle birlikte hem insani yardım, hem de hak ihlalleri konusunda mücadele ediyor.